Perşembe, Ağustos 10, 2006

sıkıcı bir ben boşalımı daha

Unuttum sözlerimi. Düzenli dizilerimi. Kelimeler koşar, çarpışır ve bütüne varırlardı bir zamanlar. Sanki şimdide kocaman kopukluklar var. Bugün de bir şeyler kırıldı içimde. Belki her zamankinden çok geçen bir yıla kıyasla. Kırgınım ve tamir edemiyorum bu sefer. Çünkü halledilmesi gereken işler, öncelikler var kafamda. Mor-turuncular diyarında yaraları sağaltmaya gitmeme engel oluyorlar. Bahane diyorsun değil mi? Ama yetişmiyor işte işler. Tam ve bütün olsun diye ertelerken son anda yarım yamalaklara kalmaktan bıktım artık. Belki önce bu yarayı sağaltarak başlamalı işe. Ama fırsatları koşarak kaçarlarken görebiliyorum ben. Usulca yanıma yaklaştıklarında da aklım bir başka kaçan fırsata takılmış oluyor belki de kim bilir. Ama bir şey kesin, içimde uzun süredir böylesine hıçkırıklar yankılanmamıştı. Bağırıp çağırıp kırıp döküp boşaltamayacağımı biliyorum. Evrene tüm bu pisliği atamayacağımı da. Ve canımdan bir parçayı beni kanattı diye incitmenin de alemi yok. Ne kadar kışkırtıcı, ne kadar zorlayıcı olursa olsun şartlar, olumluya çeviremesem de olumsuzun dışavurumunu önlemeliyim. O büyülü yükselişlerin üzerinden sadece birkaç ay geçmişken içimde bu kadarına yetecek gücü bulmalıyım.

2 yorum:

anonim dedi ki...

icimden sakin ol demek geciyor. panik hali yok gibi aslinda. Bilmiyorum karisiksin be guzelim. Geliyorum ben :)

merhababenszn dedi ki...

karıştım olm, tam oldummmm ben artık. bi ankaraya gitsem, düzenimi kursam rahatlayacağım diyor bir ses, bir ses de ankaraya düşünce iyice sapıtacaksın burada her şeyi haline yoluna koyamazsan diyor. göreceğiz efem, göreceğiz.

-geliyorsun ama bana hayrın dokunmuyor :( belki bi 3 saat görürüm yüzünü böeee-