Perşembe, Mayıs 25, 2006

ta taaa

net perhizimi sonlandırdım. niye?? çünkü AA yı garantilediğim tek ders C nin finalinden de bir sıçsam ne güzel olur diye düşünmekteyim. evet evet, hala en son beni bıraktığın kadar salağım sevgili görünmeyen hedef kitlesi.

neler oldu neler yahu. valla bak. ama işte elim gitmiyor tekrar tekrar yaşatmaya anlatırken. ha bir beyaz motor geyiği var bak, en azından adı geçsin burada, ayıp olmasın. -"salaksın kızım" demeyin lan artık, of-

sonra rapor almak için hasta gözükmeye çalışırken gerçekten kendimi hasta edişim var. bak bu önemli!

sonra bugün birden bire iyileşmem ama buna rağmen calculusun popoma benziyor oluşu var.


vakit olsa döktüreceğim bir şeyler yine. ama bu sefer pek çs kusmuğu yok. başarılı bir kendini adama, dünyadan soyutlanma süreciydi bu seferki. gerçi daha bitmeden bitmiş gibi anlatıyor olmak aksini kanıtlar gibi görünebilir, ama çalışacağım yahu. valla bak.

gideyim ben, sonra tam gaz geleceğim, oohhh diye silip süpüreceğim içimdeki tüm kırıntıları. bir sil baştan formatı atacağım. ve yeni hayatımın ilk günü planlarına başlayacağım. çok şey var yapacak, çook.

Cuma, Mayıs 19, 2006

arkadaş dur bekle

unut gitsin her şeyi
her derdi bir anda
yaşamak hey en güzel şey
geri gelmez bil ki geçip giden o yıllar
yaşamak hey en güzel şey

arkadaş dur bekle
beni dinle
üzülmekle ne geçti eline
bu dünya kalmamış bak kimseye
gülüp eğlen haydi gel sen de bizimle

gör bak ne güzel bir gün doğmakta ufukta
yaşamak hey en güzel şey
eski günleri bırak da geleceğe bak
yaşamak hey en güzel şey
.
.
.
hiçbir şey zor değilmiş verince elele
yaşamak hey en güzel şey
gözyaşı elem keder bize göre değil
yaşamak hey en güzel şey
.
.
.
mutluluk ümitleri bitmedi bitmesin
yaşamak hey en güzel şey
kahkahayala neşeyle geçsin günlerimiz
lalalay lalay
yaşamak hey en güzel şey

arkadaş dur bekle beni dinle
üzülmekle ne geçti eline
bu dünya kalmamış bak kimseye
gülüp eğlen haydi gel sen de bizimle

işte bu yahu. onca eski anı, onca kafa karışıklığı, onca iç bulandırma çabası üzerine, birdenbire gülmeye başlayabilme gücü. vay be, vay be!

büyümüşüm ben. artık koca bir adam olmuşum! ama yine de zamanla ve düzenle sorunlarımı yenemiyorum. kafam basmıyor hala. bir karar verdim, bunun için ne fedakarlıklarda bulundum/bulundurdum, yine de gerçekten kendimi veremiyorum uygulama kısmına. hatalı ve eksiğim hala. aynı şeyleri tekrar yaşatıyorum kendime salak gibi. içimdeki o güçlü isyan dinmiyor, daha da yükseliyor sanki. bırakmalıyım artık savaşmayı. kabullenmeliyim artık. bu ne lan, tükettim kendimi aaa!

-konsere de gidemedim zaten!

Perşembe, Mayıs 11, 2006

çok pis mat oldum lann

bugün çok sinirlendim. yarım saat yattım, geçti. sadece yattım, vuhuu.

buralar eskisi gibi değil. ne bileyim. bir kavram karmaşası, bir kendinden şüphe, bir varlığına anlam verememe haline kelime koşusu. "niye buradayım hala?" diyor bana dudağını büküp.

koşmak lazım. hem de çokk hızlı. insanlar benim yazacağım sözleri yazabilir her an, benim çekmek istediğim filmleri çekebilir. hatta ve hatta benim yazacağım kitabın farklı bölümlerini, birbirlerinden ve benden habersiz yazabilir. ammann tanrımm!

bir tuhafım biliyor musun? bir ağlayasım var. bugün resmen bir çift göz günü ilan edildiğinden değil sadece. hayatın geçip gittiğinin kocaman bir kanıtı da var önümde: finallere birkaç küçücük, kısacık gün kaldı! bitti bu yıl da. yani öss nin üzerinden resmen bir yıl geçmişken, dönüp bir bakasım geliyor geriye. hani ne kadar yol gittim, ne kadar hayal ettiğim yerdeyim falan. e baktım. bir - iki saniye sürdü.
ne hayal ettiğimi, kim olmak istediğimi bile unutturacak kadar halimden memnunum. arada ne kadar odunlaştığımı, kitap/gazete okumaz olduğumu, televizyon da izlemediğimden iyice mağara adamı çağdaşlığına eriştiğimi düşünüp düşünüp "ohaa!" desem de her an yeni be hala. hala keşfedecek tonla şey var bu yerde, bu şehirde. garip "bu şehir" demek. hala tam algılayamıyorum istanbuldan uzak olduğumu. tıpkı eylül 2005 te olduğu gibi -oha 2005 i düşünürdük lan küçükken, kocaman olacağız o zaman diye, ay ne komikk, kocaman mı oldum benn- zaman durdu ve ben bir tatil köyünde süper cici insanlar, süper cici fırsatlar ve her anı yeni hayallere götüren belirsizlikler içinde dolanıyorum.

"her şey çok bok, sinirlerim bozuk, böeaargg, diyen umut-özgül ikilisine inatla katılmıyorum. c den 0 aldım, yine de katılmıyorum. hoho süper olmuşum ben.

Çarşamba, Mayıs 10, 2006

çok pis plan yaparım!

fena halde not defterim geldi. evet evet eski sezen geri dönüyor. hani şu yazıp çizip alt alta dizen.

hep hayal ettiğim, hep olmak istediğim o üst-sezen e varma çabalarım yeniden körükleniyor. acil bilinçlenme planı hayata geçiyor. daha küllenmedim çok şükür, ama yeniden doğma hallerindeyim.

ama yok valla plan yapmazsam tüm gün evde oturup gilmore girls scriptlerini okuyorum. (http://www.twiztv.com/scripts/gilmoregirls/) sonra "lan yine unuttum aa" larla kafama sıçıyorum. -evet ben bu ara pek bir bozuk ağızlıyım, ama ne yapayım çok eğleniyorum :P-

bir de buradan freiburg da vatani sikilişini yaşayan canım kardeşim kızıl kıvırcık a "lan ne göt şu almanlar!" demek istiyor ve ardından top 3 mizi tek tek hatırlayıp sırıtmasını rica ediyorum.

ahahah naabeeerrrr diyeyim mi bir de. ay yok çok tatsız oldu. ehehe.

bir çift göz

o gün gitmiyor aklımdan. kaçan fırsatlar, "ah keşke" ler.

bugün andım seni. halbuki o günün üstünden bir seneden fazla geçti. ama nedense tüm ayrıntılarıyla yeniden canlanıverdi zihnimde bugün. üzerindeki kazaktan, içimde yankılanan "tanrım benimle dalga geçmeye bayılıyorsun di mi!?" çığlığına kadar. yolda karşılaşacağız sandım bugün. birden "şaka gibiydi o gün" diyebileceğim sandım sana. yarım kalan düşler. kalan ve yarım.


bunları yazarken bile çarptı kalbim deli gibi.
ah ne safım!

-ah keşke.. senin gözlerinde kaçırılmış her ana ithafen.

Salı, Mayıs 09, 2006

boş iş insanı

en son saat 11.00 de mantıklı bir iş yaptım bugün. bu saat oldu, boş iş, boş iş. kendimi kontrolden yoksunlaşmak. aynı sandalyede oturuyorum kıpırdamadan. sanırım son 4 saattir. niye yapıyorum bunu bana? niye kızdırıyorum kendimi? gözlerimde yaşlar biriktiriyorum iradesizliğe aksın diye.

ay ne salağım!

Çarşamba, Mayıs 03, 2006

azıcık-kocaman

azıcık azıcık aralıklarda durup düşünüyorum.

kocaman kocaman zamanlarda tepeden tırnağa istiyorum.

ne istediğimi biliyorum da, nasıl isteyeceğimi bilmiyorum :(

dilimden düşmüyor, gözümden gitmiyor, içimi bir sakin/sessiz bırakmıyor. sıkılıyorum.

olsa da bitse.