Çarşamba, Kasım 23, 2005

ayrık ben'e

Elde edince ne çok istediğini unutur mu hep insan? Yine mi geldi huzurlu hüzün? Hareket mi özlediğim, alışmışlığın sıkıcılığı mı batan? Aslında hepsi yalan, hepsi bahane. Tek bir eksik gözümde büyüyen, büyütülen. Gölgelerde yaşayan o gizli, saklı karaltı asıl rahatımı kaçıran. Kovalasam da aynı, yanıma çağırsam da. Pek bir yabani, pek bir beceriksiz.
Yolunu bulsan bir dakika yerinde durmadan koşup sarılacaksın biliyorum ayrık benim, ikilik yeterince uzamadı mı, gelsen diyorum artık? Her şey tam, her şey bütün. Ne zaman açacaksın içimdeki o tek karanlık odayı? Eskisi gibi korkulu değil artık rüyalar, fark etmedin mi? Tam zamanı kapıyı aralamanın, nefes almayı özlemedin mi? Bıkmadın mı devamlı aranıp hiç bulunmamaktan? Gel artık, bekletme daha fazlabeni. Hiç olmadığımız kadar yakınız perdenin arkasını görmeye. Bir adım kalmışken arada, neden nazlanıp duruyorsun sanki? Her şey kendiliğinden çözülürken, tek çetin ceviz kalan sen; bırak artık inadı! Nasıl ördün bunca kalın duvarı, nasıl mahkum ettin kendini sonsuz yalnızlığa? Asıl benin benim, ne zaman hatırlayacaksın? Uzansan dokunacakken neden geri durasın, kendini ayrık ben yapasın?

ps her şey bu yazıyla başladı :)

Hiç yorum yok: