Pazar, Eylül 21, 2008

en son ne zaman"yazdığını" unutmak

Unutmuşum unutmasına ama baktım da bir eskilere o kadar da fena değilmiş canım.

------

Nefretler, öfkeler birikmiş içimde meğer bunca zaman da yaşanmadıklarından unutuvermişim nasıl hisler olduklarını. 3 ayda bir sesi yükselen insanken bir ayda olmadık olay, kalp kırmayan insan kalmadı birden.

Büyülü bir bağ kuruldu bu hengamenin içinde. 8 sene farkla benzer hayatlara doğduğum, kanımdan canımdan olana, ilk kez içindeki gerçeği görmek için bakınca oldu hem de. Şükürler olsun. -"işte yine başladı, bir şükürdür gidiyor, bir kere de küfrettiğini görelim ulan kıçı kırık polyanna?!" tepkisi veren var mı :) -

Son 5 yazıda da, bundan 3 sene önce kapanan defterleri özetleyen son hikayelerimde de fark edilenlerin özü aynı. Kısaca derdimi de, dermanımı da bileli 23 sene oluyor olabilir muhtemelen :)

Hep fark eden, hep çözümleyen ama hiç eyleme geçmeyen olarak yaşamaya bir müddet daha devam etmişiz. Bunu yine fark etmek, çözümünü hatırlayıp henüz hayata geçirmemiş olmaktan muzdaribiz hala.

Çözülür efem, çözülür.

-------

Seven gözler çoğalıyor etrafımda. Ordu gibi gezebilen hallere geldik. Yüzümü az düşmüş görünce kendi içinde gerilenler türedi. Biraz kendimi kapatmaya çalışsam, oramı buramı mıncırıp morartanlar çullanıyor üstüme. Her ne kadar görmekten kaçmakta inat etsem de, hayat daha kolay, destek daha çok ve izin verirsem her anda. Bunalacak konu/zaman/mekan bulmak giderek daha güçleşiyor :) Direnmeyi bitirdiğin anda kat kat, pat pat açılıyor önünde hayat.

Hayatı ciddiye almayı, kendini yargılayıp eleştirmeyi bir bırak da nefes al olur mu :)

Bunda yetersiz, şunda eksik, buradaysa aptalsın demeden bir dur nefes al bakalım nasıl oluyor?

-------

Dün yine sayısız şekilde kendimi ona buna müdahale eder buldum. dexter'ımsı tepkiler vermeme neden oldu bu an. İçimdeki canavar hortluyor edebiyatına dönüveriyor iş bir anda. Canavardan çok bıdı bıdıcı teyze demek daha doğru. Ama etkisi ve korkunçluğu daha az değil. Can alsa iyi, ömür karartıyor böylesi. -derken yine kendini yargılayıp eleştirme batağına mı daldım yoksa, hmm-

-------

Son 3 postta başladığım hayaller kurma eylemi son bir ayımda kuş olup uçtu. Bırak hayal kurmayı, yolda yürümeye korkar oldum. Bir çaresizlik, güçsüzlük çölünde kana kana tutulacak el/dayanılacak omuz içmek isteğiyle süründüm. Ama toparlıyorum. Öfke ve nefreti geldiği yere göndermeksizin tümden saklandığı yerden çıkarabildiğim anda daha stabil hallerde yeniden karşılaşacağız.

-------

Yazma aralıklarım yine de sene başına göre daha sık. Demek ki önceki postların sözünü verdiği yaratıcı aktiflik umutları biraz daha gerçekçileşebilir.

Hiç yorum yok: