Çarşamba, Temmuz 16, 2008

bir/kaç? karar

Kendi hayatına odaklanmak neymiş, bol örnekli, resimli bir ders kitabı olarak önüme kondu. Okumaktayım.

Ertelemeyi her anıma, her alanıma bulaştırmaktan feci bıktım. Bu kendimle yapışık varsaydığım asalaktan temelli kurtulmak nyetindeyim.

Yaratmayı nefes almak sanarken, yıllara uzanan kelimesizlikler içinde daha fazla boğulmayacağım. Gerçekten anlatacaklarım, görmek ve göstermek istediklerim var. Daha fazla yapılanları izleyen ve keşkeleri ardı ardına sıralayan olmak istemiyorum. Hayat yaşarmış gibi yapmayı bırakıp gerçekten adımın taşıdığı anlamları -kelime anlamı değil kastım, kendi kendime koyduğum tüm adlar ve anlamları- deneyimlemek istiyorum.

Kendimde var olanları tümüyle fark edip buna göre değişmek istiyorum.

"Best friend'ler üzerinden ilerliyorsun zaten sen hep" Tam işaret ettiği yerde oturmuyorum. Ama fark ettim ki bu beraber başlanıp beraber ilerlenmeyen her şeyden korkup kendimi geri çekmeme engel olmamış. Belki kişi odaklı gelişmiyor hayatım, ama kendime odaklı olmadığımı da bu yazının ilk cümlesinde de, bundan 2 ay önce de biliyordum. Şekilde değiştirdiklerim oldu. Ama hala kendi kendimin hızına varamadım. Dışarıdan medet ummalardayım. Kendi gelişimlerimi kendim başlattığım, sadece süreç içinde yardım aldığım verimli ve özgür anlara dönmeye kararlıyım.


Bir yerlere bunları yazabilmek için bile 3 hafta kıvranmış olmam bu andan itibaren kararlı olmamı engellemeyecek.

Odağından kaçma!