Pazar, Aralık 30, 2007

ben varım ve oluyorum

kararlıyım ben artık. ve daha dengeliyim evet. hiç gitmeyecek sandığım geçmişin koca siyah kıllı eli kalktı üzerimden. göğsümün üstündeki ağırlıklar bitti gitti. her anda nefes alıyorum ve hayatla koca bir aşk yaşabiliyorum ben artık.

bağlılıklar bir bir incelip kopuyor günden güne. hayatta yapamam dediklerim bir bir oluyor. ne mi bunlar: kolundan, bacağından tutup tutup "ışığa" çektiğim insanları bıraktım ben. artık talep edene uzanıyor elim. ya da elim hep uzanmış halde ama tutup kavrayan değil artık. bu yüzden sadece uzanan ellerle temas halinde. herkesi özgür bırakıp sadece kendim olabilmek, ona buna üzülmek gibi devasa bir ego taşımayabilen, "sezen duysa ne kızar olm" lardan sıyrılmayı az çok hayata geçiren biri olabildim ben. oh oh.

mantıklı sezen olmayı yüzde 60 bıraktım ben artık. duydun mu ey hedef kitlesi! sarışın yeşil gözlü ve 1.80 boyunda bir sezen düşün. hah aynen o kadar alakasız bir durum bu eski benle kıyaslayınca. ama oluyor, gün geçtikçe daha çok alanına yayılıyor hayatımın. binlerce kez şükürler olsun. tanrıyla beraber, olması gereken anda, olması gereken şekilde veriliyorlar kararlar. bir anda içten yükseliveren ilk adımlar, bir anda karşılaşılıveren fırsatlar. her gün, her an mucizevi geçiyor artık. eski benin kalıplarına göre her şey mucize yahu zaten.

fark ettin değil mi, bu yine yıl sonu hesaplaşması halinde seyreden bir yazı. 4 senedir her sene çeşitli adreslerden sana ulaşmış olduğu gibi, bu sene de, yine, yeniden karşında. sonuna kadar ertelenmiş ama hele şükür başlanmış bir yazı bu. paslı eller "iptal edilecek olumsuz kalıntılar bulup yerlerine sevgi ve ışık koymaya yönelik niyetler" yazmanın dışında, aylar sonra ilk kez başkalarına bir şeyler anlatmak için buluştular. karşılıklı yazışmalar ve upuzun e-mailler dışında ilk kez kelimelerimle yan yana koşuyoruz ne mutlu.

kaldığımız yerden devam edersek -kelimelerim ve ben- kendimi bildim bileli istediğim hayatı yaşıyorum ben artık. beni anlayanlarla sınırsızca paylaşmak mı dedin? içten gelen o cılız ses, evet doğru bildin evet. gür çık artık, haykır, bağır, varsın ve oluyorsun çünkü. her sabah yataktan kalkmak kadar doğal ve gösterişsiz, olduğun gibi varsın, hayatımdasın. aynı dili konuştuğum, fark eden ve fark ettiren, her anımı, her halimi paylaşan onlarca dost şükürler olsun, ne mutlu ki oldunuz ve varsınız, buradasınız.

haybeden bir gaza geliş değil bu inan. hep anlatmak için çırpınan ben, artık kendi kelimelerimi duyuyorum her an etrafımdan. çarpıp yansıyanlar değil, ortak üretimler üstelik. aynı hisler, aynı anlamlar, aynı heyecanlar. bunca yıl anlaşılmak için debelenmek gerekirken, gıdım gıdım paylaşmaya meyledenlerin ayaklarına minnetle kapanmış olan ben, artık mücadelesiz, harcanmasız, kendiliğinden paylaşımlarla uğraşıp didinen olmayı bırakıyorum. hayat yine büyüleyiciliğini konuşturmuş da ben neden sonra fark etmişim meğer. canlarım benim. mesafelere, uzaklıklara aldırmadan, tanrıyla tek yürek atmayı benimle paylaşanlar iyi ki buradasınız. iyi ki beraberiz tekrar. iyi ki yaratıyoruz el ele, el ele ilerliyoruz. yalnız kovboyluk ne abuk, ne özüme uzakmış meğer. tek çıkış, tek çare buydu bir zamanlar. şimdi ellerim kollarım sevgiyle dolup taşıyor ihtiyaç halinde bile olmadan, boşalmıyor ki gerek duyulsun. aldığım nefes gibi kalbimde atıyor artık sevgiler. şükürler olsun.

sevgi yılı diye geldin 2007 hayatıma, gelmeden koymuştum adını. yüzümü kara çıkarmadın, el ele pembe bir yıl yarattık kendimize. biliyorum ki 2008 hayallerin gerçeğe dönüştüğü yıl olacak. ödüller ve şükürler yılı 2008 hoş geliyorsun hayatıma, ben hoş varıyorum sana. birbirimize hazır olmaya şükürler olsun.